Şenay Lambaoğlu – Her Birimiz Kendi Şarkımızı Duyuyoruz

Didem Elif – Sevgili Şenay, seninle aynı lisede okuduk. Bunun da etkisiyle bir süredir seni sosyal medyadan takip ediyordum. Fakat söyleşi teklifimi kabul ettiğinden beri yani neredeyse bir kaç haftadır her gün seni dinliyorum. Şarkılarınla o kadar içime işledin ki, senin bir şarkında söylediğin gibi resmen içimde aşk var senin sesinden ruhuma giren. Birlikte aynı duvarların arasında okumuş yaşıtım biri olarak, duygu anlamında, yaşadıkları ne kadar güzel bir yere getirmiş Şenay’ı dedim. Şenay Lambaoğlu hayatı nasıl algılıyor? Öncelikle bunu merak ettim. Çünkü sadece müzik yapmıyorsun bir hayat felsefen de var gibi geldi bana. Yanılıyor muyum? Ne söylemek istersin bu konuda?

Şenay Lambaoğlu – Sevgili Elif okul yıllarından bu yana hepimizin hayatı farklı farklı yönlere aktı. Herkes kadar bir yaşam felsefem evet var ve bu beni her koşulda ayakta tutuyor, umutla sarmalıyor ve bir amaca bağlıyor. Kendimi bildim bileli en büyük hayalim şarkı söylemekti ve hep bu hayalimin peşinden gittim. Hayata karşı farkındalığımı yüksek tutmayı, yaşamın sundukları karşısında şükretmeyi ve asla vazgeçmemeyi mottom kabul ettiğimi söyleyebilirim.

Duru

Didem Elif – Müziğine dair seni tek bir kelimeyle anlatmak istesem “Duru” kelimesini kullanırdım, ki bu benim kızıma verdiğim bir isim. Seni dinlerken hem ateşler içinde yanıyordum sanki ama bir o kadar tezat bir şekilde de dinginleşmişti içim. “Sakin ol,” demeden, yavaşlamamızı hatırlatıyorsun bize sanki. Bu duruluğu sen hissedemesen karşı tarafa bu kadar geçmezdi. Bunu çok kıymetli buldum. Gündelik hayatına yansımış bir ruh hali mi bu yoksa müzik yaparken vardığın bir nokta gibi bir şey mi?

Şenay Lambaoğlu – Çok kıymetli bir öğretmenimin sıkça kullandığı bir söz vardı “less means more” bunu müzikte sıklıkla hatırlamaya çalışıyorum. Günlük hayatımızda onca gürültünün patırtının içindeyken tüm o fazlalıklardan arınmayı ve müziğimin dinleyenlere şifa getirmesini diliyorum.

Şenay Lambaoğllu – Yolum Yok

Koridor Rastlaşmalarından Düete

Didem Elif – Bizim lisenin okul korosunda ve okul orkestrasındaydın. Okulumuzun sahibinin eşi Yasemin Kumral olduğu için müzik bizim okulun en güçlü yanıydı. En azından bizim okuduğumuz yıllarda öyleydi. Dönemin önemli müzisyenleri okula söyleşiye gelirdi. Grup Gündoğarken’in üyelerini sık sık koridorlarda gördüğümü hatırlıyorum ve yıllar sonra Kürşat Başar’ın Keşke Burada Olsaydın albümünde İlhan Şeşen’le İzmir’in Kavakları adlı şarkıyı seslendirdin. Okul zamanlarındaki Şenay için ne ifade ediyor bu? O günlerde böyle bir yere geleceğini biliyor muydun?

Şenay Lambaoğlu – İlhan Şeşen’in okula geldiğini hatırlıyorum fakat o yıllarda tanışmamıştık. Kürşat Başar’ın albümü vesilesiyle bir araya gelmemiz çok anlamlı. O yıllarda da hep bir hayalim vardı fakat hayat başlı başına bir bilinmezdi benim için.

Didem Elif – İnsan neyle beslenirse biraz da ona göre şekilleniyor. Başka türde bir müzik de yapıyor olabilirdin. Şu anki müzik dilin nasıl gelişti? Alt yapısı caza dayanıyor ama şu an geldiğin tavrı nasıl kazandın sence?

Şenay Lambaoğlu – Yaklaşık 20 senedir müziğin içindeyim. Klasik müzik ve Caz müziği beslendiğim ana unsurlar oldu. Zaman içinde kendi müzik dilimi oluşturmak istedim. Bunu yaparken de köklerimi kaybetmeden kendimi en iyi ifade edebileceğim bir müzikal tavrı şarkılarıma taşımaya çalıştım.

Şenay Lambaoğlu Zarf Tümleci albümünden

Acıdan Geçen Şarkılar

Didem Elif – Kendi bestelerini yapan, bestelerinin şarkı sözlerini yazan bir müzisyensin. Duygulara yönelik şarkılar yapmak, ince bir sınırda gezinmek gibi gelir bana hep. Bu bağlamda acıdan geçmiş ama asla acıtasyon yapmayan şarkılar yazmışsın. Şarkılarının en çok da bu kısmından etkilendiğimi söyleyebilirim. Seni böylesine güzel yoğuran ya büyük bir aşk hikayen var, yoksa da eğer çok ciddi bir empati gücün olmalı diye düşündüm. Çünkü ancak gerçek aşk insanı ehlileştirir bana sorarsan. Acının eritemediği insanlar genelde hırçın oluyor benim gözlemime göre. Gerçi sen aşkın bir rüya olduğunu söylüyorsun. O kadar imkansız, gerçek dışı bir şey mi aşk senin için?

Şenay Lambaoğlu – Aşk, rüyanın kendisi aslında. Güzel bir rüyaya dalmak. Fakat bir gün uyanıyorsun. Her güzel şey bir gün bitiyor, hayat gibi. Kendimden yola çıkarak çevremde gözlemlediğim onca hikaye, acı, mutluluk ve gözyaşı var.

Rüyalarıma Gir

Didem Elif – Rüyalarıma Gir inanılmaz güzel bir şarkı olmuş. Bir kaç gündür dilime dolandı. Farkına varmadan söylerken buluyorum kendimi. Duru da yavrum, “anne ben onu bilmiyorum, başka bir şey söyleyelim,” diyor. Bu şarkıyı babana duyduğun özlemi anlatmak için yazmışsın. Bunu bilince insanın içi daha da bir tuhaf oluyor. İyice sarılıp sarmalandım sana valla. Ama bir taraftan da şunu düşündüm. Algımız ne kadar kendi dağarcığımız kadar. Aslında bir aşk şarkısı niyetiyle yazılmadığı halde aşığa duyulan bir özlemi anlatıyormuşsun gibi algılanıyor. Böyle algılanması seni rahatsız ediyor mu?

Şenay Lambaoğlu – Canlı Performans

Şenay Lambaoğlu – Asla. Senin de belirttiğin gibi ajitasyondan her zaman uzak durmaya çalışıyorum. Her birimiz kendi şarkımızı duyuyoruz. Kendi penceremizden bakıyoruz dünyaya ve o yüzden çok hoşuma gidiyor bambaşka duyguların hissedilmesi.

Didem Elif – Yine dilime dolanan diğer bir şarkın da Günaydın Ülkem. Onu ama kızımı motorla kreşe bırakırken yolda söylüyorum. İçinde bulunduğumuz dünyaya dair kelimelerinin olması çok gurur verici. Bu benim de önemsediğim bir şey. Aynı hocalarda mı okuduk ne  Varmak istediğim nokta şu, pozitif dille yazılmış bir şarkı güne başlarken ruh halimizi kesinlikle olumlu yönde etkiliyor. Bizim de gün içinde etkileşimde bulunduğumuz insanlara bulaşıyor bu ruh hali. Yani kelebek etkisi yaratıyor. Bu konuda ne söylemek istersin? Zaten bu şarkıyı yapmaktaki amacın da buydu sanıyorum.

Şenay Lambaoğlu – Yaşamın tüm güzelliklerini de çirkinliklerini de görebildiğim kadarıyla anlatmak, hatırlatmak istiyorum. Hayat paylaştıkça güzel çünkü.

Didem Elif – Tam da özgürleşme yolunda olduğumu hissettiğim, kendimi gerçekleştirebilmeye başladığım bir dönemde seninle yıllar sonra tekrar bugün kesişmemizi çok anlamlı buluyorum. Diğer albümlerin de çok başarılı ama Rüyalarıma Gir albümün belli ki senin için de daha fazla kendini olduğun gibi ortaya koyduğun bir albüm olmuş. Bu çok hissediliyor. Söyleşi teklifimi kabul ettiğin çok teşekkür ederim. Bundan böyle seni gittiğin yolda izlemek çok keyifli olacak.

Şenay Lambaoğlu – Benim için de hem çok keyifli hem de büyük sürpriz oldu seninle yıllar sonra buluşmak. Bu keyifli söyleşi için ben de çok teşekkür ederim.

Not: Bu söyleşi 27 Aralık 2018 tarihinde Sen ve Ben Dergisi’nde yayınlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir