Didem Elif – Geçtiğimiz günlerde Puduhepa ve Kız Kardeşleri adında bir proje hayata geçirdiniz. Aslında ben Puduhepa’yı ilk gördüğümde sadece bir hikaye kitabı zannettim. İki yaşında bir kızım olduğu için artık ister istemez çocuk kitapları ilgimi çeker oldu. Fakat kitap niyetiyle incelerken projenizin içeriğini, özelliğini, özellikle de bu proje ile niyetinizi öğrendiğim anda çok etkilendim. Puduhepa bizim çok aşina olmadığımız, kulağımıza yabancı gelen bir isim. Oysa üzerinde yaşadığımız topraklara damgasını vurmuş çok güçlü bir kadın. Önce Puduhepa kimdir onunla başlayalım mı?
Renan Tan Tavukçuoğlu – İlginiz ve desteğiniz için çok teşekkürler çünkü Puduhepa ne kadar kısa sürede ne kadar çok kişi tarafından duyulur, benimsenirse o kadar çok kız çocuğunun hayalleri büyüyecek, o kadar çok kadının hayatı değişecek.
Puduhepa ile başlayalım. Puduhepa, 3000 sene önce bizimle aynı topraklara yaşamış, barışı hayal etmiş ve gerçekleştirmiş güçlü bir kadın. İlk barış anlaşması Kadeş’e mührünü basan bir Hitit kraliçesi. İstedik ki, kızlarımız sarı saçlı plastik bebeklerden değil, kendi topraklarından çıkmış kadınların başarı hikayelerinden alsınlar ilhamlarını.
Puduhepa ve Kız Kardeşleri Paketinin İçinde Neler Var?
Didem Elif – Bu barış kraliçesinin adını taşıyan Puduhepa ve Kız Kardeşleri paketinizin içinde tam olarak neler var?
Renan Tan Tavukçuoğlu – Bez bebeğimiz, Arzu Kaprol tasarımlı kıyafeti, alnında 3 adet Swarovski taş, geceliği, hikaye kitabı, kartpostallar, çantası ve biri anneye biri kız çocuğuna olmak üzere iki mektup. Epey keyifli bir kutu yani.
Didem Elif – Evet çok keyifli görünüyor. Bu proje ile ifade ettiğiniz bir bakış açınız var. “Bir farkım varsa o da tek bir kişinin bile fark yaratabileceğine olan inancım,” diyorsunuz. Size yürekten katılıyorum. Peki bu proje ile nasıl bir fark yaratmayı amaçlıyorsunuz?
Renan Tan Tavukçuoğlu – Öncelikle kız çocuklarında farkındalık oluşturmak ve güçlerinin farkına varmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar demek. Kız çocuklarımız maalesef erkek çocuklarımız kadar kendine güvenerek büyümüyorlar coğrafyamızda. Amacımız, bunu değiştirmek. Kızların potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak.
Bu Topraklar Çok Güçlü Kadınlar Gördü
Didem Elif – Öyleyse bu daha bir başlangıç anladığım kadarıyla. Devamında Anadolu kadınlarını temsil eden başka bebekler ve güçlü hikayelerle devam edeceksiniz sanıyorum.
Renan Tan Tavukçuoğlu – Evet. Puduhepa ilk bebeğimiz. 3000 yıl önceden başladık. Bu topraklar çok güçlü kadınlar gördü ama hikayeleri yok olup gitti. Amacımız bunları yeniden dolaşıma sokmak. Puduhepa barışı sahipleniyor. Sanatı, bilimi, doğayı sahiplenecek bebeklerimiz olacak. Kurtuluş Savaşı kahramanımız olacak. Ve ‘güzellik’ konusunu çok önemsiyorum ben. Önemli olanın dış güzellik değil, iç donanım olduğu mesajını vermek için de Jülide Ateş’in bebeğini yapacağız önümüzdeki yıl.
Didem Elif – Şahaneymiş. Kitaptaki hikayeyi kim kaleme aldı? Ayrıca kitaptaki çizimler kime ait?
Renan Tan Tavukçuoğlu – İki kitabımız var. Onları ayrı ayrı sitemizden satın alabilirler: www.puduhepavekizkardesleri.com
Çocuk kitabımızı Tuba Şamlı Atilla yazdı ve çizdi. Barışa inanan küçük kraliçeyi hala içinde koruyan büyük prenseslerin, yani annelerin kitabını da Arbil Çelen Yuca yazdı.
Didem Elif – Bu projenin yaratım ve üretim aşamalarında bir çok kadının emeği var. Bu bana çok anlamlı geliyor. El emeği bebekler ne kadar çok üretilirse; onları biçen, diken, dolduran, işleyen kadınlara da bir o kadar istihdam sağlayacaksınız öyle değil mi?
Çünkü Bizim Hikayelerimiz Var
Renan Tan Tavukçuoğlu – Projenin her aşaması toplumun farklı bir bölümünden kadına dokunuyor. Üretim aşamasında da evden çalışarak üretime katılabilecek kadınları değerlendiriyoruz. İSMEK’ten bebek yapım kursu almış kadınlara istihdam sağlıyoruz. Sloganımız: Çünkü Bizim Hikayelerimiz Var! Bu hikayeler sadece karakterlerimizin hikayeleri değil, emeği geçen her kadının ayrı ayrı hikayelerinin olduğu anlamına geliyor.
Didem Elif – Üstelik projenin gelirini de yine geleceğin kadınları için değerlendireceksiniz. Yani tam bir kız kardeşlik dayanışması söz konusu. Bu anlamda gelirin nereye aktarılacağını okuyucularımızla paylaşabilir misiniz?
Renan Tan Tavukçuoğlu – Projenin her aşamasında olduğu gibi burada da işini en iyi yapanlarla işbirliği kurmak istedik ve Puduhepa’nın gelirinin kız çocuklarının eğitimine destek olarak aktarılası için TOÇEV ile anlaştık.
Didem Elif – Son olarak Puduhepa ve Kız Kardeşleri kaç yaşındaki kız çocuklarına hitap ediyor. Mesela benim 2 yaşındaki kızım için uygun mu?
Renan Tan Tavukçuoğlu – Biraz daha hikayenin mesajını anlayabilecek, içselleştirebilecekleri yaşları hedefledik. Genç kızlık dönemi, bazı mesajları iletmek için artık çok geç olabiliyor. Bu sebeple amacımız, mesajlara en açık oldukları, hayallerini ve düşünce yapılarını şekillendirmede rol oynayabileceğimiz 5 ile 8 yaş arası. Tabii ki 2 yaşındaki kızınızın da bir Puduhepa’sı olabilir… Siz ona güzel güzel barış masalları anlattıktan sonra neden olmasın.
Didem Elif – Evet bence çok da güzel olur. Bir kadın ve bir anne olarak projeniz benim çok hoşuma gitti. Üzerinde yaşadığımız toprakların geçmişinden esinlenerek, gelecek nesillerimize sağladığınız katkıdan dolayı; ben kendi adıma teşekkür ederim. Bu keyifli söyleşimizin daha fazla katkı sağlamanıza vesile olmasını dilerim.
Likya Sohbetleri‘nin konuğu Renan Tan Tavukçuoğlu ile söyleşimi noktalarken sizleri Banu Kanıbelli’nin Puduhepa için yaptığı şarkı ile başbaşa bırakıyorum.
Not: Bu söyleşi 17 Mayıs 2018 tarihinde Sen ve Ben Dergisi’nde yayınlanmıştır.